Güncel
"Hizb-ut Tahrir’e Yönelik Yargı Zulmüne Dur De" Toplantısı
“Hizb-ut Tahrir’e Yönelik Yargı Zulmüne Dur De” medya bilgilendirme toplantısına çeşitli STK temsilcileri destek verdi.
18 Eylül’de baÅŸlatılan ve 30 Eylül’e kadar devam edecek “Hizb-ut Tahrir’e Yönelik Yargı Zulmüne Dur De” kampanyası medya bilgilendirme toplantısı Akgün Ä°stanbul Otel’de gerçekleÅŸti.
Sivil Toplum KuruluÅŸu temsilcileri ve hukukçuların katılımı ile gerçekleÅŸen toplantıda Köklü DeÄŸiÅŸim Dergisi Genel Koordinatörü Süleyman UÄŸurlukampanya hakkında slâyt bilgilendirme sunumu yaptı.
Daha sonra basın toplantısı bölümüne geçildi.
Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu BaÅŸkanı Mahmut KAR basın toplantısında 1960 yılından günümüze Hizb-ut Tahrir yargılamaları hakkında yürütülen hukuksuzlukları özetledi ve demokratikleÅŸme adı altında geliÅŸtiÄŸi söylenen Türkiye’de 1960’tan günümüze özgürlüklerin önünün açıldığı söylenmesine raÄŸmen Hizb-ut Tahrir için bu sürecin tam tersine iÅŸlediÄŸini ifade etti. Öyle ki, 1960’lı yıllarda Hizb-ut Tahrir üyelerine verilen ceza, yalnızca 6 ay hapis iken, 2000’li yılların sonunda yaklaşık 15 kat artarak 7,5 yıl olmuÅŸtur dedi.
Mahmut KAR, son dönemde emniyet ve yargı ikilisinin yürüttüÄŸü hukuksuz yargılamalar hakkında ortaya çıkan gerçekler ve tartışmalara vurgu yaparak, “BaÅŸbakan eski BaÅŸdanışmanı Yalçın AkdoÄŸan’ın “kumpas” açıklaması, Ä°stanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’nın 25 Aralık soruÅŸturması hakkında verdiÄŸi takipsizlik kararı ve devlet içindeki paralel diye adlandırılan yapılanmaya karşı yürütülen soruÅŸturmalarda elde edilen bilgi ve bulgular çerçevesinde, Türkiye’de yargı ve güvenlik sistemi içerisinde devlet kurumlarına sızan, dışarıdan talimatlarla hareket eden, sahte deliller üreten, illegal yollardan bilgi, belge toplayan, usulsüz dinlemeler yapan, gerektiÄŸinde iftira atmaktan, yalan üretmekten ve fiÅŸleme yapmaktan geri durmayan bir yapının varlığı, en yetkili ağızlardan öne sürülmüÅŸtür. Åžimdi biz soruyoruz! Varlığı iddia edilen bu yapı, tüm bunları yalnızca hükümete karşı mı yapmıştır? Yoksa son on yılda Türkiye’de yürütülen diÄŸer soruÅŸturma ve yargılamalara etkisi olmamış mıdır? Bütün bunlar etraflıca araÅŸtırılmalı, yaÅŸayan maÄŸduriyetlerin giderilmesi, hukuksuzlukların ortadan kaldırılması tüm bu davalar için yeniden yargılama yolu açılmalıdır” dedi.
Mustazaflar Cemiyeti adına konuÅŸan DoÄŸru Haber Gazetesi yazarı Hasan SABAZ, bizzat kendisinin de bu sistemin maÄŸduru olduÄŸunu ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hukuk skandalları ile dolu olduÄŸunu ifade eden SABAZ, Yargı’nın birçok trajikomik kararlara imza attığını söyledi. Türkiye’de hukukun evrenselliÄŸinden bahsetmenin çok komik olduÄŸunu söyleyen SABAZ, maalesef gücü elinde bulunduranlar kendi istedikleri doÄŸrultuda yargıyı dizayn ediyorlar, dedi. SABAZ; dijital dinlemelerden, niyet okumalardan suçun oluÅŸup oluÅŸmadığına bakılmadan hukuksuz olarak maalesef birçok cezalar verilmiÅŸtir dedi.
Av. Hasan ÖLÇER konuÅŸmasında, Hizb-ut Tahrir yargılamalarında herhangi bir silah yok, cebir yok, ÅŸiddet yok, ÅŸiddeti öngörme yok ama siz ileride cebir ve ÅŸiddete bulaÅŸacaksınız gibi hukukla uzaktan yakından hiçbir alakası olmayan kararların verildiÄŸini beyan etti. ÖLÇER, “niyet okunarak verilen 7,5 yıllık cezalara beklide ÅŸükretmeliyiz. Dua edelim bunlar idam cezası vermediler” dedi. ÖLÇER, adaletin herkese lazım olduÄŸunu, bugün adalet dağıtanların yarın adalet isteyen bir konuma geleceklerini de ifade etti. ÖLÇER ayrıca; tüm bu hukuksuzluklara karşı ortak bir havuzda mücadele edilmesi gerektiÄŸini vurguladı.
Ä°MKANDER Genel BaÅŸkanı Murat ÖZER konuÅŸmasında Hizb-ut Tahrir’in rahmetli Takıyyuddin en-Nebhani tarafından 61 yıl önce kurulmuÅŸ siyasal Ä°slami hareket olduÄŸunu Hilafet’in yıkılması ile parçalanmış ümmeti tekrar RaÅŸid-i Hilafet Devleti otoritesi altında toplamak için uzun yıllardır çatlığını söyledi. ÖZER, Hizb-ut Tahrir’in sadece diktatör ülkelerde yasaklı olduÄŸunu diÄŸer birçok ülkede çalışmalarının serbest olduÄŸunu özellikle vurgulayarak Türkiye’de faaliyetlerinin yasaklanması ve üyelerinin cezalandırılmasını sorguladı. Ayrıca Murat Özer Hizb-ut Tahrir’in 1400 yıllık Ä°slam tarihinin özü ve hatta Anadolu topraklarının özü olduÄŸunu, dolayısıyla kimsenin Hizb-ut Tahrir’i yerli olmamakla suçlayamayacağını söyledi. Özer kimsenin Hizb-ut Tahrir’den deÄŸiÅŸmesini beklememesi gerektiÄŸini deÄŸiÅŸmesi gerekenlerin Türkiye anayasası olduÄŸunu da vurguladı.
Av. Necip Kibar, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hukuksuzluklarla dolu bir tarih olduÄŸunu, bugün cezaevinde bulunan Müslüman kardeÅŸlerimizin asıl tutuklanma sebeplerinin Ä°slami kimlikleri olduÄŸunu hepimiz biliyoruz dedi. Cezaevinde bulunan kardeÅŸlerimizin cezaevinde tutulma sebeplerinin malum yargıçların kanaatleri nedeniyle olduÄŸunu, özellikle 28 Åžubat döneminde birçok Müslümanın gözaltına alınarak haklarında suç ihdas ederek cezaların verildiÄŸini söyledi.
Av. Kaya KARTAL, Mazlum-Der’in hazırladığı “Hizb-ut Tahrir Özelinde Terörle Mücadele Kanunu ve Bölge Ağır Ceza Mahkemeleri Hakkında AraÅŸtırma Raporu”nu hatırlatarak ÅŸunları söyledi: “Türkiye’de hukuk herkese lazım olacak. Türkiye’de ÅŸu anda 500 kiÅŸi siyasi hükümlü durumunda. Bunlardan 300 ü müebbet ile yargılandı. Hizb-ut Tahrir mücadele siyasetini hiç deÄŸiÅŸtirmediÄŸi halde zamanla yargılamaları daha da ağırlaÅŸtırılmıştır. Yargıda köklü deÄŸiÅŸiklikler yapılmalıdır. Yargıtay 9. Ceza dairesi tüm kesimlere zulmediyor.” Kaya, Bülent Arınç’ın TMK ile ilgili söylediÄŸi “bu kanunlar insanı daÄŸa çıkartır” sözünü hatırlattı ve TMK da kölü düzenlemelerin yapılmasının gerekli olduÄŸunu vurguladı.
Ä°stanbul DüÅŸünce Enstitüsü BaÅŸkanı Mustafa ÅžATIROÄžLU toplantıda ÅŸunları söyledi: Hizb-ut Tahrir siyasi bir partidir ve Hizb-ut Tahrir’in kurucusu Takiyyuddin En-Nebhani’nin kurmuÅŸ olduÄŸu parti bizim öz varlığımızdır. Çünkü Nebhani Hizb-ut Tahrir’i Osmanlı Vakıflar kanununa göre kurmuÅŸtur. Hilafet kaldırıldığında 1924 anayasasında Hilafet meclisin ÅŸahsında mündemiçtir denilmiÅŸ fakat 80 yıl geçtiÄŸi halde bu konuda hiçbir ÅŸey yapılmamıştır. Sadece Hizb-ut tahrililer cezaevinde deÄŸiller, inandığı gibi yaÅŸayamayan Türkiye’deki herkes cezaevindedir. Hizb-ut tahrirli kardeÅŸlerimi kutluyorum ve baÅŸarılarının devamını diliyorum. Hilafet’in anlaşılması için tüm kesimlerin harekete geçmesini istiyorum.
Henüz yorum yapılmamış.